Yeşilçam Hatırası

“Bir dönemin, özellikle 50’li, 60’lı yılların sinemasına damgasını vurmuş unutulmaz filmlerin, unutulmaz oyuncularının büyülü dünyasına gireceksiniz birazdan. Gong sesini duyduğunuzda, ışıklar sönecek, bütün zamanların en dev kadrolu siyah-beyaz belgeselini izlemeye başlayacaksınız. Yeşilçam Hatırası: Unutulmayan Yüzler, unutulmaz filmler...

4 Aralık 2009 Cuma

Hayatıyla karışık Sadri Alışık…



Ameneeeyy, Turist Ömer derler benim adıma, adıma/Pişman olur bakmayanlar tadıma amaneeey/Sabahları bir kadeh, akşamları beş kadeh/Neşemi de bulunca dalgama da bakarım amaneeeyy...

O’nu en çok Turist Ömer olarak hatırladık, sevdik. Turist Ömer olarak yamyamların arasına gitti, boğa güreşçisi oldu, uzayda dolaştı. Ofsayt Osman oldu başka bir zaman ya da İstanbul’un o başka zamanlarından, ille de ‘Ah o güzel günlerinden’ şipşak sokak fotoğrafçısı bestekâr Haşmet Bey olarak çıktı karşımıza. Ali Baba’ydı Kırk Haramiler’in karşısında ya da Atını Seven Kovboy Red Kit’di Daltonlara Karşı. Banazlı İsmail’di Attila İlhan imzalı unutulmaz televizyon dizisinde ya da Ayhan Işık’ın has arkadaşıydı Küçük Hanımefendi serilerinde… Güldürürken düşündürdü, hüzünlendirdi. Kimi zaman izleyenlerin gözleri kan çanağına döndü ağlamaktan, kramp girdi çenelerine katıla katıla gülmekten kimi zaman. Günahsızlar filmiyle başlayan sinema serüveninde O, Zümrüt’ün de, Yalnızlar Rıhtımı’nın da, Yengeç Sepeti’nin de ve onlarca filmin de büyük oyuncusu, Türk Sineması’nın unutulmaz aktörü Sadri Alışık’tı her zaman. Sadri Alışık sanki izlediğimiz o filmlerin oyuncusu değil, mahallemizin en ‘güzel’, en bizden abisiydi.


Sadri Alışık 5 Mart 1925 yılında, İstanbul Paşabahçe’de, dünyaya gelir.. Asıl adı Sadrettin olmasına rağmen, annesi Saffet hanım ve babası Rafet Kaptan onu hep Sadri diye çağırırlar... Altı-yedi yaşlarındayken bir sünnet gecesinde Naşid Özcan Tiyatrosu'nu izler... Tiyatroya olan tutkusu başlamıştır... Piyesler hazırlayıp oynar mahalle arkadaşlarına..
İlkokul üçüncü sınıfındayken ''İSTİKAL'' piyesinde “ADALI HALİL” rolüyle başrolde oynar. İlkokulu bitirdikten sonra Cağaloğlu'na taşınırlar.. İstanbul Erkek Lisesi’nde okurken, Cağaloğlu Halk Evi'nin tiyatro bölümüne yazılır... (Orada da ilk kez bir uşak rolüyle sahneye çıkar. Fakat o kadar heyecanlıdır ki, ilk gece ayağı takılır ve yere düşer. Elindeki kahve tepsisi bir yana Sadri Alışık başka bir yana düşer. Oyunculuğunu evden gizli yapıyordur. Halkevinde oynadığı Zehirli Kucak adlı oyundaki rolüyle ilk kez 1942 yılında basında yer alır.)
O günlerde Güzel Sanatlar Akademisi Resim Bölümü'ne de kayıt yaptırır..

Sahne, resim, tiyatro derken sinemaya da adım atar Sadri Alışık.İlk filmi Faruk Kenç’in yönettği Günahsızlar’dır. Artık sokakta da tanınıyor, kendini Clarck Gable gibi hissediyordur. 1946 yılında askere gider. (Orada tanıdığı disiplinsizlikten sürekli askerliği uzayan Hüseyin Güzelce adlı bir asker vardır. Ne selamını doğru veriyor ne de künyesini doğru okuyordur. Turist Ömer filmleri başlayınca asker arkadaşının hareketlerini ve selamını kullanmaya başlar. Turist Ömer tipi bir anlamda askerde doğmuştur.)
Askerlik dönüşü tekrar Yeşilçam’a döndüğünde artık Ayhan Işık, Turan Seyfioğlu, Muzaffer Tema gibi güçlü jönler vardır ve onların arasında kendine yer edinmeye çalışır. Bir yandan da Küçük Sahne’de oyunculuğunu sürdürüyordur. 1951 yılında imrenerek baktığı Ayhan Işık’la tanışırlar ve yıllar süren güçlü bir arkadaşlık, dostluk başlar aralarında.
Çolpan İlhan da tiyatrodaki rol arkadaşlarındandır. Filmlerde de birlikte oynarlar. 1959 yılında çevirdiği YALNIZLAR RIHTIMI adlı filmde Çolpan İlhan’la aralarında başlayan aşk evlilikle noktalanır. Evlendikten bir kaç sene sonra Kerem Alışık dünyaya gelir..

Küçük Hanımefendi, Şakayla Karışık, Turist Ömer gibi onlarca filmde oynamış, sevilen, aranan bir aktör olmuştur.
Sadri Alışık, güldürürken düşündüren tiplemeleriyle; güzelliğe tutkun, dürüstlüğü ve doğruluğu özleyen insanımızı oynadı.. Bu yüzden, benimsendi, sevildi…
Yetmişli yıllarda birçok sinemacı gibi Sadri Alışık da gazinolarda sahneye çıkar. Oyunculuğunu televizyon dizilerinde sürdürür... Sinema dışında şiirler yazar, resimler yapar. Merhaba İstanbul’um şiiri Avni Anıl tarafından bestelenir. Şarkıyı İnci Çayırlı okur.
En iyi dostu Ayhan Işık'ın ölümünden çok etkilenir. İçkiyi çok seven Sadri Alışık, Ayhan Işık’ın ölümüyle kendini iyice içkiye verir...
90’lı yılların başında hastalık günleri de başlamıştır. Karaciğer yetmezliğinden günlerce komada kalır. Herkesin umudunu yitirdiği günlerde Amerika'da yaşayan Türk doktoru Münci Kalayoğlu tarafından ameliyat edilir...
Beşyüzün üzerinde film çeviren Sadri Alışık, en son rolünü Yavuz Özkan’ın yönettiği Yengeç Sepet'inde oynar... Bu filmdeki oyunuyla, Altın Portakal En İyi Erkek Oyuncu ödülünü alır...
Artık hastalıklar yakasını bırakmamaktadır. 1995’in Mart ayında Amerikan Hastanesi’nden bizlere ulaşan son sözleri şunlardır: “YAŞAMIM BOYU SİZLER İÇİN YAŞADIM. SİZLERE, SİZİ OYNAMAYA ÇALIŞTIM YAŞAMIM BOYU. ACILARINIZI VE SEVİNÇLERİNİZİ FİLMLERİME DÖKTÜM. ŞİMDİ SİZLERDEN TEK İSTEĞİM, BENİ HEP SEVİN VE BENİ HİÇ UNUTMAYIN...''

Sadri Alışık 18 MART 1995 yılında ailesine, sevenlerine, yarım asırlık dostu sinemasına ve canı kadar sevdiği İstanbul'una veda ederek ayrılır aramızdan.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İzleyiciler