Yeşilçam Hatırası

“Bir dönemin, özellikle 50’li, 60’lı yılların sinemasına damgasını vurmuş unutulmaz filmlerin, unutulmaz oyuncularının büyülü dünyasına gireceksiniz birazdan. Gong sesini duyduğunuzda, ışıklar sönecek, bütün zamanların en dev kadrolu siyah-beyaz belgeselini izlemeye başlayacaksınız. Yeşilçam Hatırası: Unutulmayan Yüzler, unutulmaz filmler...

15 Kasım 2009 Pazar

Sinemanın Çınarları-1: Ö. Lütfi Akad


Galatasaray Lisesi’ni ve İstanbul Yüksek Ticaret Okulu’nun bitiren Lütfi Akad, askerlik dönüşü, bir süre Osmanlı Bankası’nda çalışır. Bir yıl çalıştıktan sonra istifa eder ve sinema yaşamı başlar. Şakir Sırmalı’nın yönettiği Domaniç Yolcusu adlı filmde yapım yönetmenliği yapar. O günlerde Hürrem Erman’la da tanışmıştır. Daha sonra Lale Film şirketinin muhasebe işleriyle ilgilenir. Yönetmenliğini Seyfi Haveri’nin yaptığı, Damga filminin yarım kalan sahnelerini çeker. Hürrem Erman’ın teklifiyle Erman Film’de muhasebe müdürü olur.

1948 yılında ilk filmi, Vurun Kahpeye’yi yönetir Lütfi Akad. Bu film dönemin hasılat rekorlarını kırar. Ardından Lüküs Hayat, Arzu ile Kamber ve Tahir ile Zühre’yi çeker Erman Film’de.

Kemal Film’e geçer ve Osman Seden’le çalışmaya başlar. 1952 yılında gerçek bir olaydan esinlenerek yapılan ve Ayhan Işık’ı da üne kavuşturan film, Kanun Namına Akad’ın baş yapıtlarından biri olur. 1955 yılında Yaşar Kemal’in senaryosunu yazdığı, Beyaz Mendil’le ikinci büyük çıkışını yapar. Attila İlhan’ın senaryosunu yazdığı, Yalnızlar Rıhtımı o dönem büyük tartışmalara yol açar. Arka arkaya filmler çekmeye başlamıştır o yıllarda. İpsala Cinayeti, Öldüren Şehir, Meçhul Kadın, Zümrüt, Üç Tekerlekli Bisiklet, Vesikalı Yarim, Ana, Kızılırmak Karakoyun, Hudutların Kanunu, Anneler ve Kızları, Vahşi Çiçek, Bir Teselli Ver bunlardan bazılarıdır.

1967 yılında Yılmaz Güney’le birlikte çalışarak gerçekleştirdiği Hudutların Kanunu Akad sinemasının dönüm noktası olur. Lütfi Akad, Alim Şerif Onaran’la yaptıkları söyleşide o dönemi şöyle anlatır: “Benim ikinci dönemim Hudutların Kanunu ile başlıyor. O tarihe kadar olan dönem film yapma dönemiydi. Şimdi sinema yapma dönemine geliniyor. Buraya kadar dil meselesi olarak ne varsa hepsini denedim. Her film, bir sonraki film için müsvedde olmak üzere yapılmış çalışmalardı.”

Bu filmden sonra Türk sinema tarihinin en önemli üçlemesi olan, Gelin, Düğün ve Diyet ile; Türkiye’de iç göç sorununu ele alan filmler yapar.

1964 - 1974 yılları arasında belgeseller ve televizyon filmleri çeker. 1974 yılından beri film çekmeyen ve neredeyse çektiği her filmle ödüller alan Lütfi Akad, uzun yıllar Mimar Sinan Üniversitesi Sinema- Televizyon Bölümü’nde öğretim üyeliği de yapar.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İzleyiciler